Ana içeriğe geç
  1. Ana Sayfa /
  2. Blog /
  3. Derin Ven Trombozu (DVT): Belirtileri, Riskleri ve Tedavi Yöntemleri

Derin Ven Trombozu (DVT): Belirtileri, Riskleri ve Tedavi Yöntemleri

Doç. Dr. Habib ÇİL
Yazar
Doç. Dr. Habib ÇİL
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu, Akdeniz Üniversitesi Kardiyoloji ihtisası. Girişimsel kardiyoloji, koroner anjiyoplasti ve TAVI konularında uzman.
Bu içerik, Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı mevzuatına ve tıbbi etik kurallara uygun olarak, toplum sağlığını korumak ve bilgilendirmek amacıyla hazırlanmıştır. Herhangi bir tanı, tedavi garantisi veya yönlendirme içermez. En doğru bilgi için yetkili bir sağlık kuruluşuna başvurunuz.
Derin Ven Trombozu (DVT), vücudun derin toplardamarlarında, sıklıkla bacaklarda kan pıhtısı oluşması durumudur. Sadece bacakta ağrı ve şişliğe neden olmakla kalmaz, pıhtının kopup akciğere gitmesi (Pulmoner Emboli) durumunda hayati risk oluşturabilir. DVT’nin erken tanısı, modern tedavi yöntemleri ve bu sinsi hastalıktan korunma yollarını bu rehberde detaylıca ele alınmaktadır.

Derin Ven Trombozu (DVT) Nedir?
#

Derin Ven Trombozu (DVT), genellikle bacakların derin yerleşimli toplardamarlarında (venlerde) kanın pıhtılaşması sonucu damar tıkanıklığı oluşmasıdır. Toplardamarlar, kirli kanı vücuttan toplayıp temizlenmesi için kalbe ve akciğerlere taşıyan damarlardır. Bu damarlarda oluşan bir tıkanıklık, kanın geri dönüşünü engeller ve göllenmesine neden olur.

DVT en sık baldır ve uyluk damarlarında görülür ancak nadiren kollarda veya karın içi damarlarda da oluşabilir. Bu durum ciddiye alınmalıdır çünkü oluşan pıhtı yerinden koparak kan dolaşımı yoluyla akciğerlere ulaşabilir ve Pulmoner Emboli adı verilen, akciğer damarlarını tıkayan ölümcül bir tabloya yol açabilir.

DVT Belirtileri: Bacakta Pıhtı Olduğunu Nasıl Anlarsınız?
#

Derin Ven Trombozu bazen hiçbir belirti vermeden (“sessiz”) ilerleyebilir. Ancak hastaların yaklaşık yarısında pıhtının olduğu bacakta belirgin şikayetler gelişir.

En sık görülen DVT belirtileri şunlardır:

  • Şişlik (Ödem): Genellikle tek taraflı bacakta (ayak bileği, baldır veya tüm bacakta) ani gelişen şişlik.
  • Ağrı ve Hassasiyet: Genellikle baldırda kramp tarzında veya yoğun bir ağrı hissedilir. Ağrı, yürümekle veya bacağı yukarı kaldırmakla hafifleyebilir ancak ayak bileğini yukarı büktüğünüzde (Homan belirtisi) şiddetlenebilir.
  • Isı Artışı: Pıhtının olduğu bölgede cilt diğer bacağa göre daha sıcaktır.
  • Renk Değişikliği: Ciltte kızarıklık, morarma veya solukluk görülebilir.
  • Yüzeyel Damarlarda Belirginleşme: Derin damar tıkandığı için kan yüzeyel damarlara yönelir ve bu damarlar belirginleşip dolgunlaşabilir.
Eğer bacağınızda ani şişlik ve ağrının yanı sıra nefes darlığı, göğüs ağrısı veya kanlı öksürük gibi şikayetleriniz varsa, bu pıhtının akciğere attığının (Pulmoner Emboli) işareti olabilir. Vakit kaybetmeden acil servise başvurmalısınız.

Nedenleri ve Risk Faktörleri
#

Kanın akışkanlığının bozulması, damar duvarının hasar görmesi veya kan akımının yavaşlaması (Virchow üçlüsü) pıhtı oluşumuna zemin hazırlar.

Başlıca risk faktörleri şunlardır:

1. Hareketsizlik (İmmobilizasyon)
#

  • Ameliyat Sonrası: Özellikle kalça, diz veya bacak ameliyatları sonrası uzun süre yatmak.
  • Uzun Yolculuklar: Uçak, otobüs veya araba ile yapılan uzun ve hareketsiz yolculuklar (“Ekonomi Sınıfı Sendromu”).
  • Yatalak Olmak: Felç veya ciddi hastalık nedeniyle uzun süre yatak istirahati.

2. Tıbbi Durumlar
#

  • Kanser: Bazı kanser türleri ve kemoterapi ilaçları kanın pıhtılaşma eğilimini artırır.
  • Kalp Yetersizliği: Kalbin kanı pompalama gücünün azalması toplardamarlarda göllenmeyi artırır.
  • Genetik Faktörler: Ailesel pıhtılaşma bozuklukları (Faktör V Leiden mutasyonu vb.).
  • Obezite: Fazla kilo, karın içi basıncını artırarak bacak toplardamarlarından kan dönüşünü zorlaştırır.

3. Hormonal Faktörler
#

  • Gebelik ve Lohusalık: Hormonlar ve büyüyen bebeğin damarlara basısı riski artırır.
  • Doğum Kontrol Hapları ve Hormon Tedavileri: Östrojen içeren ilaçlar pıhtılaşma riskini hafifçe artırabilir.

4. Diğer Faktörler
#

  • İleri Yaş: 60 yaş üzeri olmak riski artırır.
  • Sigara Kullanımı: Kan dolaşımını ve damar yapısını bozar.
  • Daha Önce DVT Geçirmiş Olmak: Tekrarlama riski yüksektir.

Tanı Yöntemleri
#

DVT şüphesi olan hastalarda tanı süreci hızlı ve ağrısızdır. Kardiyoloji Uzmanı veya damar hastalıkları uzmanı tarafından yapılan değerlendirme şunları içerir:

  1. Fizik Muayene: Bacak çaplarının ölçülmesi, renk ve ısı değişimi kontrolü.
  2. D-Dimer Testi: Kan tahlilinde pıhtı yıkım ürünlerinin seviyesine bakılır. D-Dimer yüksekliği pıhtı şüphesini artırır, ancak kesin tanı koydurmaz.
  3. Renkli Doppler Ultrasonografi (USG): Tanıda altın standarttır. Ses dalgaları kullanılarak damar içindeki akım ve pıhtı net bir şekilde görüntülenir. Radyasyon içermez ve ağrısızdır.
  4. Venografi: Nadiren, ultrasonun yetersiz kaldığı durumlarda ilaçlı film çekilmesi gerekebilir.

Derin Ven Trombozu Tedavisi
#

Tedavinin temel amacı pıhtının büyümesini engellemek, kopup akciğere gitmesini önlemek ve zamanla pıhtının erimesini sağlamaktır. Ayrıca pıhtıya bağlı gelişebilecek kalıcı kapakçık hasarı (post-trombotik sendrom) riskini azaltmak hedeflenir.

1. Medikal Tedavi (Kan Sulandırıcılar)
#

DVT tedavisinin ilk basamağı antikoagülan (kan sulandırıcı) ilaçlardır.

  • Heparinler: Genellikle tedavi başlangıcında, cilt altı iğne veya damar yoluyla uygulanır.
  • Oral Antikoagülanlar: Varfarin (Coumadin) veya yeni nesil oral antikoagülanlar (NOAC’lar) ile tedaviye devam edilir. Bu ilaçlar mevcut pıhtıyı eritmez ancak pıhtının büyümesini engeller ve vücudun kendi mekanizmalarıyla pıhtıyı zamanla eritmesine olanak tanır.
  • Süre: Tedavi genellikle 3-6 ay sürer, ancak risk faktörlerine göre ömür boyu da olabilir.

2. Varis Çorabı (Kompresyon Tedavisi)
#

Pıhtılaşmış damarda kan akışını hızlandırmak ve ödemi azaltmak için basınçlı varis çorapları kullanılır. Çoraplar, bacakta kronik ağrı ve şişlik gelişmesini önlemede kritiktir.

3. Girişimsel Yöntemler (Ameliyatsız Damar Açma)
#

Modern tıpta girişimsel kardiyoloji teknikleri ile, özellikle durumu ciddi olan, büyük pıhtıları olan veya bacağı tehdit altında (morarma, ciddi şişlik) olan hastalarda, anjiyografi laboratuvarında damar açma işlemleri yapılmaktadır.

  • Kateter ile Tromboliz (Pıhtı Eritme): Damar içine ince bir kateter yerleştirilerek doğrudan pıhtının içine pıhtı eritici ilaç (tPA) verilir. Bu işlem pıhtıyı hızla eriterek damarı açar.
  • Farmakomekanik Trombektomi: Özel cihazlar kullanılarak pıhtı hem mekanik olarak parçalanır hem de vakumlanarak damar dışına alınır. Bu yöntem (“ameliyatsız damar açma”), pıhtı eritici ilaç miktarını azaltır ve kanama riskini düşürür.
  • Vena Cava Filtresi: Kan sulandırıcı kullanması sakıncalı olan hastalarda, pıhtının akciğere gitmesini önlemek için ana toplardamara (vena cava) geçici bir filtre (süzgeç) yerleştirilebilir.
Girişimsel yöntemler, özellikle İliofemoral DVT denilen kasık ve karın içi damarları tutan pıhtılarda, bacak sağlığını korumak ve ileride oluşabilecek “post-trombotik sendrom” riskini en aza indirmek için çok etkilidir. Erken dönemde (ilk 14 gün) yapılması başarı şansını artırır.

DVT’den Korunma Yolları
#

  • Hareket Edin: Uzun süre oturmanız gerekiyorsa sık sık mola verin, ayak bileklerinizi hareket ettirin.
  • Bol Sıvı Tüketin: Susuzluk kanın koyulaşmasına neden olur.
  • Kilo Verin: Obezite karın içi basıncı artırarak riski yükseltir.
  • Sigarayı Bırakın: Damar sağlığınız için en önemli adımdır.
  • Profilaksi: Ameliyat öncesi veya sonrası doktorunuzun önerdiği koruyucu varis çoraplarını veya kan sulandırıcı iğneleri kullanın.

İstanbul’da DVT Tedavisi
#

Derin Ven Trombozu, uzmanlık ve deneyim gerektiren ciddi bir damar hastalığıdır. Modern teknolojik altyapı ile DVT tanısı hızla konulabilmekte ve hastanın durumuna uygun en etkili tedavi yöntemleri (medikal veya girişimsel pıhtı çıkarma) uygulanabilmektedir.


Bacaklarınızdaki şişlik, ağrı veya damar tıkanıklığı şüpheniz varsa, detaylı değerlendirme ve tedavi için bir sağlık merkezine başvurun.

⚠️ Yasal Uyarı: Bu içerik sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için doktorunuza başvurunuz.